November 01, 2010

Gaziantep

Her şehrin kalesi vardır ve gidince görülmeden olmaz :) İşte Gaziantep Kalesi... Kimbilir kaç restorasyondan sonra böyle...

Gaziantep'te son yıllarda tarihi mekanlar elden geçirilmiş, zaten ziyaretçiye alışık olan şehir turistik hale getirilmeye çalışılmış. İyi de olmuş. Müzeler görülmeye değer, Mutfak Müzesi bile var, olmalı da, Antep mutfağı tam müzelik...

Kale yanındaki 1600'lerden kalma camii...

Beyran, sabah ile öğlen arası yenilen çorba-yemek karışımı bir şey. İçinde 3-4 saat pişirilmiş kuzu eti, pirinç, et suyu, bol baharat ve sarımsak var. Biz pek tutmadık, paça tadında bir şey beklediğimiz için belki de. Kötü değildi ama gidip bir daha yiyelim de demeyiz.

Arkeoloji Müzesi'nin bahçesindeki mezar taşlarından biri. Binlerce yıl önce yaşayan bir aileye ait. Aile, sevgi, geleceğe kalma arzusu, bu mezar taşında hepsi var, biraz da hüzün...


Zeugma'da bulunan mozaiklerin en tanınmışı, Çingene Kız. Muhteşem, gidip yakından görülmeli...


Zeugma'dan bir parça daha. Söze ne gerek...


Zeugma mozaikleri. Bir zamanlar bazı insanlar çok zengin bir yaşam sürüyormuş, zengin yetmez aslında ihtişamlı...


Bakırcılar Çarşısı'nda bir antikacı. Neyin gerçekten antika neyin taklit olduğunu bilebilmek koşuluyla çok ilginç eşyalar bulunabilir burada.


Bir sokak.


Eski Gaziantep.

No comments: